İzmir tarihi kent merkezinde, Kadifekale ile Kemeraltı arasındaki yamaç ve düzlüklerde Büyük İskender sonrasında kurulmuş olan Smyrna Hellenistik, Roma, Bizans, Beylikler, Osmanlı ve Erken Cumhuriyet Dönemlerini kapsayan kültür katmanlarına ve anıt yapılara sahiptir. 

Antik kente ilişkin ilk kazı ve araştırmalar İzmir Müzesi tarafından 1932-1941 yılları arasında Smyrna Agorası’nda gerçekleştirilmiştir. Bu dönem kazıları Müze Müdürü Selahattin Kantar ve kendisine destek veren Rudolf Naumann tarafından yürütülmüş ve agoranın meydanı ile Batı Portiko’da gerçekleştirilmiştir. 2002 yılına kadar aralıklarla süren kazılar bu tarihte hazırlanan Smyrna Agorası ve Çevresi Koruma-Geliştirme ve Yaşatma Projesi ile hız kazanmıştır. 2007 yılından itibaren ise Bakanlar Kurulu Kararlı Kazı (sonrasında ise Cumhurbaşkanlığı Kararlı Kazı) statüsüne geçen Smyrna Antik Kenti Kazı, Araştırma ve Restorasyon Projesi halen İzmir Katip Çelebi Üniversitesi’nde görev yapmakta olan Prof. Dr. Akın Ersoy başkanlığındaki bir ekip tarafından sürdürülmektedir. Son dönemde sadece Smyrna Agorası’nda değil aynı zamanda Kadifekale ve ardından da Akdeniz coğrafyasının en büyük tiyatrolarından biri olan Smyrna Tiyatrosu’nda da çalışmalar yürütülmektedir. 

Smyrna Agorası’nda daha önce ortaya çıkarılan ve agora meydanını çevreleyen Bazilika ve Batı Portiko’ya ek olarak son dönemde Mozaikli Salon, Kent Meclisi (Bouleuterion), Roma Hamamı (ve Gymnasiumu) görünür ve ziyarete açık hale gelmiştir.

Kadifekale’de gerçekleştirilen çalışmalarla Bizans Dönemi Sarnıcı ve güney surun bir bölümü daha görünür hale gelmiş, İzmir’in Türk-İslam Dönemi’ne ait bugün için bilinen ilk ibadet yapısı olan Kadifekale Mescidi ortaya çıkarılmıştır.

Smyrna Tiyatrosu kazılarında sahne binası ile oturma bölümünün ilk kademesine ait oturma sıraları ortaya çıkarılmaya devam etmektedir.