Marina Yatirimlarina Hız Verilmesi Gerekiyor

*Yat turizminin gelişmesine katkı sağlayan marinalar, aynı zamanda bulundukları bölgedeki ekonominin canlanmasını da sağlıyor.

*Kıyı alanlarının korunması, çevre kalitesinin yükseltilmesi ve doğru yatırımlar ile yat limanı işletmeciliği, ülkemiz denizciliği için de anahtar bir sektör haline gelmeye başladı.

Türkiye, sahip olduğu doğal ve tarihi zenginlikler, coğrafi yapısı ve iklimi ile yat turizmi açısından önemli bir potansiyele sahip bulunuyor.

İMEAK DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, son yıllarda kamu ve özel sektör girişimlerinin de katkısıyla yat limanları yatırımlarının canlanmaya başladığını söyledi.

Öztürk, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın verilerine göre 43 marina ve çekek yerinde 17 bin 500 yat bağlama kapasitesine ulaşan ülkede marinalarda doluluk oranının yüzde 90’a ulaşmasını ‘sektörün başarısı’ olarak nitelendirdi.

İzmir için Ulaştırma, denizcilik ve Haberleşme Bakanlığının İzmir Körfezi içinde Bayraklı, Karşıyaka ve Çeşmealtı mevkilerinde üç ayrı yat limanı projesi, Izmir Ticaret Odasının Pasaport mevkindeki marina projesi üzerinde çalışması olduğunu aktaran Öztürk, “Ege Bölgesi’ndeki yat limanlarının kara ve deniz kapasitesinin toplamı 2.700 yat olup bunun 2.085 adedi İzmir ve ilçelerinde bulunmaktadır. Ortalama bir tahminle 2030 yılında bölgede 12 bin yat bulunacaktır. Bu talebin karşılanabilmesi için 20 adet yeni yat limanının yapılması gerekmektedir. Ancak, Ege sahillerinde yoğun yapılaşma nedeniyle yat limanı yapılabilecek yer bulmakta sıkıntı yaşanabilir. Bunun için kent içi yat limanlarının yapılması faydalı olacaktır. Bu tür marinalar ilk etapta barınma ve kışlama açısından kullanılabilir. Ayrıca, maliyetleri düşüktür ve yatçılara makul ücretler karşılığında hizmet verebilmektedir” diye konuştu.

İZMİR YAT LİMANLARI