Kâtip Çelebi'den ‘Mevlana ve Tasavvuf’ konulu konferans
İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimliği tarafından ‘Mevlana ve Tasavvuf’ konulu bir konferans düzenlendi. Dokuz Eylül Üniversitesi Tasavvuf Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Himmet Konur’un konuşmacı olarak katıldığı konferansa İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. M. Oktay Tarhan ve çok sayıda davetli katıldı.
Konferansın açılış konuşmasını yapan Başhekim Doç Dr. M. Oktay Tarhan; ‘sevgi, hoşgörü denince yüzyıllardır bütün dünyada hangi inanç ikliminden olursa olsun herkesin aklına Mevlana gelmektedir’ dedi.
Tasavvuf İslam dininin özü ve ruhudur
Dokuz Eylül Üniversitesi Tasavvuf Ana Bilim Dalı Başkanı Prof Dr. Himmet Konur, Mevlana’nın hayatı ve tasavvuf düşüncesi hakkında dinleyicilere bilgiler aktardı. Mevlana’nın duygu ve düşünce dünyasının kaynağını tasavvuf oluşturduğunu belirten Konur, tasavvufun ise İslam dininin özü ve ruhu olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Himmet Konur; tasavvuf düşüncesini benimseyen mutasavvıfların yeme, içme konusunda azla yetindiklerini ayrıca az konuşarak ve az uyuyarak dünya nimetlerinden kendilerini arındırdıklarını; böylece nefislerini antrenmanla terbiye ettiklerini açıkladı.
Aşk hastalıklarımızın hekimidirMevlana’nın ‘Aşkı olmayan kişinin insanlığını inkar ederim’ sözünü hatırlatan Prof. Dr. Himmet Konur, “Mevlana aşkı, beşeri ve ilahi olmak üzere iki gurupta değerlendirir. Ona göre aşk, bir süreçtir. İnsan, ilahi aşka girmeden önce, beşeri aşkla iyice yoğrulmalıdır. Beşeri aşkı şehvet zannedenler, aşkı asla anlamamışlardır. Ona göre aşk her türlü sıkıntıların, üzüntülerin, endişelerin, streslerin, korkuların, bunalımların ve dertlerin devasıdır. Yani bütün hastalıklarımızın hekimidir” şeklinde konuştu.
Konferansın sonunda katılımcıların sorularını cevaplayan Dokuz Eylül Üniversitesi Tasavvuf Ana Bilim Da Başkanı Prof. Dr. Himmet Konur’a günün anısına Başhekim Doç. Dr. M. Oktay Tarhan çiçek takdim etti.