İzmir’in Torbalı ilçesindeki Yeniköy ve Özbey mahalleleri arasında yer alan Metropolis Antik Kenti’nde yürütülen kazılarda, dünyanın en iyi korunmuş tuğla tonoz yapılarından biri ortaya çıkarıldı. Hamam-palaestra kompleksine ait olan bu yapı, 1900 yıllık bir geçmişe sahiptir ve hamamın caldarium (sıcak su banyosunun yapıldığı yer) bölümünde yer alan havuzlara sıcak su servisinin gerçekleştirildiği yer olduğu tahmin ediliyor. Ayrıca Efes’teki Vedius Gymnasiumu ile Metropolis’teki hamam-palaestra kompleksinin inşa tekniği açısından birbirine benzemesi, aynı usta ekibi tarafından inşa edildiğinin göstergesi sayılabilir.
Metropolis’deki Roma Hamamı – Palaestra Kompleksi, 5000 m2lik bir alana yayılmış durumdadır. Bu alandaki kazı çalışmalarına 2003 yılında (o zamanın kazı başkanı Prof. Dr. Recep Meriç tarafından) başlanmış ancak kamulaştırma sorunları nedeniyle bir süre ara verilmiştir. 2009 yılında, 2. kuşak çalışmaları ile bu alandaki kazı faaliyetlerine tekrar başlanmış ve kamulaştırmalardan sonra çalışmalar genişletilmiştir.
Bu sene gerçekleştirilen kazı faaliyetleri ile hamamda yer alan tuğla tonozlu servis koridorları arasındaki geçiş bağlantısı tamamen sağlanmıştır. M.S. 2. yüzyıla tarihlendirilen bu servis koridorları, hamamın sıcaklık bölümünün ısıtılması için hizmetlilerce kullanılan bir bölümdür. Bu bölümde çalışan hizmetliler ile hamamda bulunan kişilerin birbirlerini görmeyeceği şekilde planlanmıştır. “U” şeklinde bir plana sahip olan servis koridorlarının, 2016 kazı sezonunda ortaya çıkarılan ve en uzun hattını oluşturan batı koridoru 30 m. uzunluğunda ve 5,5 m. yüksekliğindedir. Hizmetlilerin rahat çalışabilmesi için iç genişliği yaklaşık 2,5 m. tutulmuş ve tavana 5 metrede bir havalandırma bacası eklenmiştir. Önceki yıllarda gerçekleştirilen çalışmalarda hamamın caldarium (sıcaklık bölümü), tepidarium (ılıklık bölümü), frigidarium (soğukluk bölümü), ziyafet mekânları, mermer ve mozaikli salonları, palaestra (spor alanı) ve mozaikli portikoları ortaya çıkarılmıştı.
Manisa Celal Bayar Üniversitesi öğretim üyesi ve Metropolis Antik Kenti Kazı Başkanı Doç. Dr. Serdar Aybek, konuya ilişkin şu şekilde bilgi vermiştir; “2013 yılı kazı sezonunun sonlarında başlanan servis koridoru çalışmaları büyük oranda tamamlanmıştır. Metropolis’deki tuğla tonozlu bu yapının çok benzer ve daha büyük ölçekli bir örneğini Efes Antik Kenti’nde görmekteyiz. İnşa tekniği ve iki kent arasındaki mesafenin kısa olmasının yanı sıra, her iki yapının da Antoninus Pius Hanedanlığı Dönemi’nde inşa edilmiş olduğu göz önünde bulundurulduğunda, aynı mimar veya usta ekibinin her iki yapıda da çalışmış olduğunu düşünebiliriz. Bu benzerliği hem yapının işçiliğinde hem de çok geniş bir alana yayılmış olan, geometrik desenli mozaiklerin işçiliğinde görebilmek mümkündür. Ancak bu savımızı destekleyebilecek herhangi bir epigrafik buluntuya henüz rastlayabilmiş değiliz.
Dünyanın en iyi korunmuş tuğla tonozlu servis koridorlarından biri olan bu mekânın tamamen ayakta olması arkeoloji bilimi adına büyük bir nimettir. Tonozun teras bölümü dahi tamamen korunmuştur ve geçtiğimiz yıllarda bu terastaki sıva üzerinde tespit edilen, keçi veya oğlak tarzı bir hayvan ile bir delikanlıya ait olduğu düşünülen 2000 yıllık ayak izleri sözlü ve yazılı basında ciddi bir gündem oluşturmuştu.
Aybek, aynı zamanda hamam kazıları ile ilgi olarak şunları kaydetmiştir; “M.S. 2. yüzyılda, Roma imparatorlarından Antoninus Pius zamanında, hamam genişletilmiştir. Genişletme esnasında eklenen ve değiştirilen yeni bölümler sadece yıkanma ile ilgili değil, yeme-içme faaliyetlerinin de gerçekleştirildiği büyük salonlardır. Halk burada yıkanma ihtiyaçlarının yanında bütün günü geçirebilecek aktivitelerde bulunabiliyordu. Bir bakıma bu hamam yapılarını, halk için birer sosyalleşme alanı, cazibe merkezi gibi düşünmek gerekir.”
METROPOLİS’E TORBALI BELEDİYESİ VE MESEDER (Metropolis Sevenler Derneği) KATKIDA BULUNUYOR
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü izinleri ve katkılarının yanında, Sabancı Vakfı'nın destek verdiği Metropolis Antik Kenti kazı çalışmaları, Manisa Celal Bayar Üniversitesi işbirliği ile 26 yıldır elde edilen bulgularla tarihin izini sürmeye devam ediyor.
Metropolis Sevenler Derneği (MESEDER) ve Torbalı Belediyesi’nin desteği ile yurt içi ve yurt dışındaki farklı üniversitelerden bilim insanlarının katıldığı uluslararası arkeoloji projesinin alan çalışmaları bu yıl da Manisa Celal Bayar Üniversitesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Doç. Dr. Serdar AYBEK başkanlığında 11 Temmuz 2016’da başladı.
METROPOLİSİN TANITIMINA TORBALI BELEDİYESİ TAM DESTEK VERİYOR
Geçtiğimiz yıl ören yeri statüsü kazanan Metropolis’de, Doç. Dr. Serdar AYBEK başkanlığındaki kazı çalışmalarını, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) ve Yaşar Üniversitesi (YÜ)’nden akademisyenlerin de katıldığı 25 kişilik bilimsel bir heyet yürütüyor. Torbalı Belediye Başkanı Adnan Yaşar Görmez, yerel ve ulusal anlamda bazı programları antik tiyatroda yaparken, her fırsatta basın-medya kuruluşları ile ören yerinde çekimler yapıyor ve röportajlar veriyor.
METROPOLİS’TE TAŞ İŞÇİLİĞİ VE OYMACILIĞI EĞİTİMİ RESTORASYON PROJESİ PLANLANIYOR
Bu yıl ayrıca kent dokusu içinde önemli bir yeri olan Stoa yapısında da Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü izni, Dokuz Eylül Üniversitesi Torbalı Meslek Yüksekokulu ve Avrupa Taş İşçiliği ve Oymacılığı Eğitim Merkezi (EFBZ) işbirliğiyle bir restorasyon projesi gerçekleştirilmesi planlanıyor.
METROPOLİS’DE ZEUS’A ADANMIŞ YEREL BİR KÜLT BULUNDU
Antik kentin bulunduğu tepenin kuzeydoğu yamacına inşa edilmiş bir kutsal alan tespit edilmiştir. Yunan mitolojisinin baş tanrısı Zeus’a adanmış bir kült alanı olduğu anlaşılan mekân ile ilgili Metropolis Antik Kenti kazı başkanı Doç. Dr. Serdar Aybek; “Yaptığımız çalışmalar sonucunda kent içindeki bu alanın Zeus’a adanmış bir kült merkezi olabileceği anlaşılmıştır. Bunun yanı sıra, Zeus’un dünyada ilk defa Metropolis Antik Kenti’nde "Krezimos" sıfatıyla anıldığını görmekteyiz. Böyle bir kutsal alanın varlığını yazıtlardan zaten biliyorduk fakat yerini keşfedememiştik. Bu alanda gerçekleştirdiğimiz çalışmalar sonucunda ortaya çıkarılan mekân ve bu mekanla bağlantılı sütunlarda yer alan epigrafik kaynaklar, bu alanın Zeus Krezimos kutsal alanı olduğunu desteklemektedir.” demiştir.
Metropolis'e özgü, yerel bir sıfat olan Krezimos'un, "Metropolis'e bereket ve bolluk getiren koruyucu Zeus" anlamına geldiği tahmin ediliyor.
Dr. Aybek, antik kente dair vermiş olduğu bilgileri ve gelecek yıllara dair çalışmaları ise; ”Bugüne kadar yapılan kazılar sonunda Helenistik Dönem’e ait tiyatro yapısı, meclis binası (Bouleuterion), sütunlu galeri (Stoa) ile Roma İmparatorluk Dönemi’nde inşa edilen iki hamam yapısı, mozaikli salon, peristil avlulu villa, dükkânlar, genel tuvalet (Latrina) ve sokaklar gibi antik kent dokusunu oluşturan yapılar ve mekânlar bulunmuştur. Ayrıca bu mekânların kazı çalışmaları sırasında, çoğunluğu Helenistik ve Roma Dönemi’ne ait olan seramik, sikke, cam, mimari parçalar, heykeller, kemik, fildişi ve maden eserlerden oluşan 10 binin üzerinde buluntu gün yüzüne çıkarılmıştır. Bundan sonraki çalışmaları da aynı iştah ve gayretle sürdürerek Metropolis Antik Kenti hakkındaki bilinmeyenleri keşfetmeye ve ülke turizmine kazandırmaya devam edeceğiz” şeklinde vurgulamıştır.